Vawada aynası bugün için çalışıyor. Online casino pokerstars.

(1790) da, dramın bazı parçalarını tab ettirdi. Schiller in tavsiye ve tahriki üzerine, Faust çalışmaları na tekrar başladı; ve bazı yeni kısımlar ilâve etti (1791 ve 1806). (1808) de (Faust)un birinci kısma tab edildi. Birinci kısmın üzerinden yirmi seneyi mütecaviz bir zaman geçtikten sonra, nihayet (1831) de dramın ikinci kısmı da bitti. Şunu belirtmek icap eder ki bu dramın yazılmağa başlandığı tarihle bittiği tarih arasında Goethe nin bütün san at hayatının ve felsefî tefekkürünün seyri vardır. bu itibarla, Faust, muhtelif tekâmül safhalarına ait unsurlar ihtiva etmekte ve, bir eski hikâyenin, Faust hikâyesinin çerçevesi içinde, Şairin bütün hayat-ı fikriyesi ni aksettirmektedir. Goethe, ruhunda ve ruhu ile bizzat yaşadığı şeyleri ifade etmekle, müşahhas ve ferdî olan ı umumîbeşerî bir şey haline getirmeğe muvaffak olmuş, böylece vücude gelen eser, sadece yazıldığı zamana bağlı olmakla kalmamış, bil akis, bir dünya ve beşeriyet imajı hüviyeti iktisap etmiştir. Faust tregadyasında, sahnelerin tenevvüü câlibi-i dikkattir. Bu sahnelerde, hassas, zarif, ince bir çok şeyleri iblisâne (diabolik), korkunç ve haşyet dolu şeyler takip eder. Sahnelerin bu tenevvüü ile birlikte, beşerî fiil ve hareketlerin, beşerî âmalin türlü tezahürleri, beşerî tefekkür ve tehassüsüsün binbir türlü nüansları ile karşılaşırız. Bu meyanda, bilhassa, insan ruhunda cereyan eden ebedî ve muazzam mücadeleler, zıt zaruretlerin, ve zarurî zıtların dialektik ya da antiteik çatışmasından doğan dalgalanmalar, kaynaşmalar gözlerimizin önüne serilmektedir. Meselâ, ilim ve îman arasındaki, insanın cismânî (nefsânî) tabiatı ile ruhânî (mânevî) tabiatı arasındaki çatışmalar gibi! Faust, insanı temsil eder.